Hemşirelerin Palyatif Bakım Hastaları ile İletişime Geçme Durumları ve Çalışma Motivasyonlarının Belirlenmesi
Author :
Abstract
Giriş/Amaç: Araştırmanın amacı, hemşirelerin palyatif bakım hastaları ile iletişime geçme durumları ve çalışma motivasyonlarının belirlenmesidir.
Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel türde olan araştırma, Türkiye’nin doğusunda bulunan bir hastanenin yoğun bakım ünitelerinde çalışan 204 hemşire ile yapılmıştır. Araştırmada örneklem seçimine gidilmeyip hemşirelerin tamamı örneklem grubuna dahil edilmiştir. Araştırmanın örneklemini 134 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, Katılımcı Tanıtım Formu ve Çok Boyutlu İş Motivasyonu Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Mann-Whitney U testi, One Way ANOVA testi ve Kruskal-Wallis testleri kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırmada hemşirelerin yaş ortalamalarının 29.78±5.27 olduğu, %67.9’unun kadın, %91.8’ inin lisans mezunu, %52.2’sinin evli olduğu bulunmuştur. Ayrıca araştırmaya katılan hemşirelerin %85.8’ i hem gündüz hem gece çalıştığını, %97’ si hastaya bakım verirken iletişime geçmeye çalıştığını, %97.8’ i sözlü iletişime geçtiğini ve %87.3’ ü hastaya ismi ile hitap ederek iletişime geçmeye çalıştığını belirtmiştir. Hemşirelerin %45.5’i hasta ile ilk kez iletişime geçtiğinde hastaya yardım edebileceğini hissettiğini belirtmiştir. %47.8’ i hasta ile iletişime geçemediğinde hayal kırıklığı yaşadığını ve %91.8’ i hastanın yanına her gittiğinde iletişime geçmeye çalıştığını ifade etmiştir. Hemşirelerin hastaya bakım verirken iletişime geçme durumlarının, hasta ile ilk kez iletişime geçtiklerinde hissettiklerinin ve hasta ile iletişime geçme sıklıklarının iş motivasyonu için anlamlı değişkenler olduğu bulunmuştur (p<0.05).
Sonuç: Araştırmada, hemşirelerin palyatif bakım hastaları ile iletişime geçme durumlarının çalışma motivasyonları açısından önemli olduğu saptanmıştır.
Keywords
Abstract
Background/Objective: The aim of the study is to determine the communication status and working motivation of nurses with palliative care patients.
Material and Method: This descriptive and cross-sectional study was conducted with 204 nurses working in the intensive care units of a hospital in eastern Turkey. In the study, no sample selection was made, and all of the nurses were included in the sample group. In the study, no sample selection was made and all of the nurses were included in the sample group. The sample of the study consisted of 134 nurses. The data of the research were collected using the Participant Introduction Form and the Multidimensional Job Motivation Scale. Descriptive statistics, Mann-Whitney U test, One Way ANOVA test and Kruskal-Wallis tests were used in the analysis of research data.
Results: In the study, it was found that the mean age of the nurses was 29.78±5.27, 67.9% of them were female, 91.8% of them were undergraduate graduates, and 52.2% of them were married. In addition, 85.8% of the nurses participating in the research stated that they worked both day and night, 97% tried to communicate while giving care to the patient, 97.8% stated that they communicated verbally and 87.3% tried to communicate by addressing the patient by name. 45.5% of the nurses stated that they felt that they could help the patient when they first contacted the patient. 47.8% stated that they were disappointed when they could not communicate with the patient, and 91.8% stated that they tried to communicate every time they went to the patient. It was found that the communication status of the nurses while giving care to the patient, the feelings they felt when they contacted the patient for the first time, and the frequency of communicating with the patient were significant variables for work motivation (p<0.05).
Conclusions: In the study, it was determined that nurses' communication with palliative care patients was important in terms of their working motivation.
