Giriş ve Amaç: Palyatif bakım, hem dünyanın yaşlanan nüfusu hem de kanser, HIV/AIDS ve diğer yaşamı sınırlayan hastalık durumlarında kritik öneme sahip olmakla birlikte, palyatif bakım hizmetlerinde psikososyal müdahaleler yeterince sunulamamaktadır. Psikososyal bakım, hastalığa uyuma ilişkin içgörü ve sonuçları, iletişim, sosyal işlevsellik, ilişkiler ve benlik saygısı sorunları da dahil olmak üzere, hastanın ve ailesinin/bakıcılarının psikolojik ve duygusal esenliği ile ilgilenen bakım olarak tanımlanmaktadır. Hastaları hastalıkla ilgili duygularını ifade etmeye teşvik ederken aynı zamanda bu tür hastaların ve bakıcılarının psikolojik ve duygusal esenliğini iyileştirmenin yollarını sağlayan bir bakım şeklidir. Bütüncül, kapsamlı ve hasta merkezli iyileşmeyi destekler. Palyatif bakım, yaşam sonu bakım olmayıp amacı hastalığın tüm evrelerindeki acıları dindirmektir. Bu hastalar sadece hastalık ve semptomların fiziksel kontrolüne ihtiyaç duymamakta, aynı zamanda hastalığın neden olduğu duygusal, ruhsal ve sosyal sorunlarla baş edebilmek için de yardıma ihtiyaç duymaktadır. Hastaların çoğu mevcut palyatif bakım hizmetlerinden habersiz olup sorunlarını bildirmemektedir. Sorunlarını paylaşamayan hastaların psikososyal sorunları ele alınmadığından, psikososyal gereksinimleri büyük ölçüde karşılanamaz. Bu nedenle bu durum gereksiz acılara ve sorunların artmasına neden olur. Bu yazıda palyatif bakımda psikososyal yaklaşımların yeri ve öneminin güncel literatür bilgileri ışığında ele alınması amaçlanmıştır.
Sonuç: Bütüncül ve etkili palyatif bakım için iyi bir psikososyal bakım zorunludur. Bu nedenle yaşamı sınırlayan hastalıkları olan hastaların tedavisinde psikososyal gereksinimler göz ardı edilmemeli, tüm boyutları ele alan hedefler belirlenmelidir.
Introduction and Aim: Although palliative care is of critical importance in both the world's aging population and cancer, HIV/AIDS and other life-limiting disease states, psychosocial interventions are not adequately provided in palliative care services. Psychosocial care is defined as care that deals with the psychological and emotional well-being of the patient and their family/caregivers, including insights into and consequences for adjustment to illness, communication, social functioning, relationships, and self-esteem issues. It is a form of care that encourages patients to express their feelings about the illness while also providing ways to improve the psychological and emotional well-being of such patients and their caregivers. It supports holistic, comprehensive and patient-centered healing. Palliative care is not end-of-life care, its aim is to relieve pain at all stages of the disease. These patients not only need physical control of the disease and symptoms, but also need help to cope with the emotional, mental and social problems caused by the disease. Most of the patients are unaware of available palliative care services and do not report their problems. Since the psychosocial problems of patients who cannot share their problems are not addressed, their psychosocial needs cannot be met to a large extent. Therefore, this situation causes unnecessary pain and increase in problems. In this article, it is aimed to discuss the place and importance of psychosocial approaches in palliative care in the light of current literature.
Conclusions: Good psychosocial care is essential for holistic and effective palliative care. For this reason, psychosocial needs should not be ignored in the treatment of patients with life-limiting diseases, and targets that address all dimensions should be determined.